otarafa: Popaganda, The Art and Crimes of Ron English butarafa: neon
sosyomat'ta isyan

cevap ver  spacialcase   07/03/07

http://ceyhunaksan.com/sosyomat-matik/

forum sitesinde “darbe” /17 Subat 2007 (bakus)

” çoğumuzun bildiği üzere, ekşi sözlük, günümüz internet kullanıcılarının yoğun ilgi ve
takibine mazhar olan, zaman içinde kendi dilini ve kültürünü yaratmış popüler bir site.
ekşi sözlüğe yönelen yoğun ilgi, zamanla “sanal alem”de sözlük benzeri sitelerin
çoğalmasına ve bu benzerlerden birkaçının, yaratıcılarının öngördüklerinden daha hızlı
popülerleşmelerine neden oldu. bu sitelerden bir tanesi de, “yeni nesil sosyalleşme aracı”
sloganı, basit üyelik prosedürü ve detaylı kişisel profil yaratabilme özelliği sayesinde
kısa zamanda geniş bir üye toplamına ulaşan sosyomat.com.

konumuz elbette ki internet üzerinde, arkadaşlık, çöpçatan, forum, blog ve sair şekillerde
katagorize edilen sitelerin içerik veya nitelikleri açısından değerlendirmesi değil,
memleketin faşizan ikliminden bu sitelere  yansıyanlardır. bu anlamda içerdiği üye
toplamın gerek sınıfsal gerekse fikri yapısı itibariyle sosyomat.com bu yansımanın
ziyadesiyle netleştiği bir sitedir.

meramımızı anlatabilmek için, söz konusu sitenin işleyişinden de bahsetmek gerekir. teknik
yapısı ve özellikleri ile ortalama bir internet kullanıcısı için cazip bir “kendini ifade”
ve “sosyalleşme” alanı olan sosyomat.com; üyelerin kişisel profillerinden, üyelerin açtığı
“etiket”ler (başlık) ve bu başlıklar altına yazılan “ahkam”lardan (yorum) oluşur.
beğendikleri yorumlara “puan” verebilen üyeler, ayrıca birbirleriyle iletişimlerini
postane servisinden sağlarlar.

üye toplamını ağırlıkla hizmet sektörü çalışanları ve üniversite öğrencilerinin
oluşturduğu sosyomat.com, bu profilin özellikleri dikkate alındığında, “iyi” vakit
geçirilebilecek, “postane” ve “puan” özellikleri ile de yazılıp çizilene dair
geribildirimin hızla alınabildiği cazip bir platformdur. bunun yanında üyeler
düzenledikleri buluşmalar ile birbirleriyle “sosyalleşme” şansına da sahiptirler. neticede
mevzubahis site, hem başlıklar altında yorum yapılabilmesi itibariyle bir “kendini ifade”
alanı, hem de, bütün gününü ofisinde - okulunda geçiren, bir biçimde kısıtlı arkadaş
çevrelerini genişletme imkanlarından yoksun çoğu kullanıcı için bir “sosyalleşme” alanı
olarak biçilmiş kaftandır. internet’in bir sosyalleşme alanı olup olmadığı, internet
üzerinden kurulan sosyal ilişkilerin sağlıklılığı elbette ki yazının-tartışmanın konusu
değildir.

temel mantığını özetlediğimiz sitenin, kurucu ve yöneticileri için bir ticari faaliyet
olduğu gerçeğinin dışında, biz kullanıcıları için de birtakım edimlere araç olduğu da
açıktır. velhasıl kelam bizler siteye bir biçimde üye olmuş, profilimiz ve yazdıklarımızla
emek vermiş, siteyi var etmemiş olsak da devamlılığını sağlamış birkaç kullanıcıyız…-ya da
birkaç kullancıydık- siteye üye oluş amacımız ya da siteden beklentimiz ne olursa olsun
(eğlence, boş zaman değerlendirme, kendini ifade, sosyalleşme vesair), gündelik
hayatımızda da çokça karşımıza çıkan, statükocu, gerici, ırkçı-faşizan eğilimlere sahip
kullanıcılarla bazı etiketler altında karşılaştık ve zaman zaman ciddi düzeyde polemikler,
çoğu zaman da sıradan argümanlarla salt “laf dalaşı” olarak nitelendirilebilecek
gerginlikler yaşadık. öyle etiketler açıldı ki; 

deniz gezmiş ile hüseyin inan arasındaki arkadaşlıktan öte ilişki

sosyomattaki solcu ve komünistlerin devrim yerine kız tavlamak için yaşaması

sosyomattaki komünistlerin en aşağılık canlı türü olması
komünistler sadece 19 aralıkta öldürülsün böylece yollar sadece bir gün kapalı kalır

ermeniyi dövmek. çok sevmekten dövmek

ermeni köyfırınını kabul edebiliriz

şovmen behiç aşçı

çirkin kızlar neden devrimci olur

asansörde yalnızım diye osuran ama birkaç kişinin içeri girmesiyle utanan solcu

kürtleri zerrece sevmiyorum ama bunun ırkçılıkla alakası yok

sosyomatta türklere karşı kürt ermeni rum yahudi komünist ve vatan haini ittifakı mı var

etiketleri bunlardan sadece birkaçı ve hala yayındalar…bulmak ve yorumları okumak da zor
değil. arama kısmına sol jargon ile ilgili herhangi bir kelime yazıldığında benzer
provakatif etiketler sayfayı dolduruveriyorlar. keza açılıp, haftalarca yayında kaldıktan
sonra silinen benzer etiketlerin haddi hesabı yok. örneğin:

kendisini rum ya da ermeni diye tanıtan erkeğe hemen veren kız modeli

hrant dink’in öldürülmesinden sonra site adeta ırkçı-faşist bir hezeyan içine sürüklendi,
tartışmalar oldukça sertleşti, sitede cinayete yönelik tepkiler yükseldikçe –ki
istanbul’da yaşayan bir çok kullanıcı cenazeye birlikte katıldılar, onlara ankaradan bir
grup da eşlik etti- karşılığında ırkçı-faşistler pervasızlığın sınırlarını zorlayıp;

pkklı köpeklere onlar da insan diyen sosyomatçı ogün samasta etmedik hakaret bırakmadı
(hala yayındadır)

pkk militanlarına gerilla ogün samasta terörist diyen güzel yurdumun şaşkın güruhu (hala
yayındadır)

ogün samast ve deniz gezmiş i kolkola gösteren tişört basılsa gururla giyerim (hala yayında)

hrant dink dünyanın kaç sedat bucak olduğunu gördü (hala yayında)

hrant dink caddesi ismiyle vefa odemek salakligi (hala yayında)

hrant dink öldüğünde ayakkabısı delikti deniz gezmişin ise üsütünde 250dolarlık parka var
(hala yayında)

bunlar da “arama” penceresine hrant dink, ogün samast vesair keywordler yazılarak ulaşılıp
altlarındaki yorumlar hala okunabilecek olan etiketler…

bir de silinenler var;
hrant dink öldürüldü sıra sende osman baydemir

ben ogünüm hala hepimiz ermeniyiz diyen var mı vurucam

madem ki ermenisin istemeden vermelisin

osman baydemirin de kafasına üç kurşun sıkılmalı

ermenilerin erkeklerini öldürüp kadınlarını da s.keceğiz

gibi etiketler de açıldı ve bir süre yayında kaldıktan sonra silindi, lakin etiketi
açanlar hala sosyomatta arz-ı endam etmekteler.

sorun, sıkıntı işte tam da buradadır. 12 şubat 2007 gecesi ve devam eden iki günde bizim
belirleyebildiğimiz 100’ün üzerinde kullanıcının hesabı hiçbir gerekçe gösterilmeden
silinmiştir. bu 100 kişinin en geniş ortak paydaları anti-faşist olmalarıdır. içlerinde
hümanistler, solcular, sosyalistler, komünistler, anarşistler, barış aktivistleri bulunan
bu toplamın hesapları kapatılmış, yazdıkları yorumlar silinmiş aylarca siteye verdikleri
emek bir anda yok edilmiştir. ilk başta hesabı silinen 30’a yakın üyenin birçoğunun ortak
noktası da iki hafta önce istanbul’da bir araya gelip “rakı içmiş” olmalarıdır. hesapları
silinen diğer üyelerin çoğu da bu sebepsiz atılmalara tepki gösterenlerdir. tepki
gösterenler, site jargonu ile söylersek, anında “uçurulmuş”, kendilerine hiçbir açıklama
yapılmamıştır. bir çok üye de bu haksız ve yanlı uygulama nedeniyle siteyi terk edip
hesaplarını silmişlerdir. sitede adeta bir “sanal darbe” yapılmıştır. site yönetiminin 13
şubat’ta yaptığı kısa açıklama ise apaçık “darbeci” dilidir;

“birden fazla hesabı olduğu tespit edilen, sosyomat’tan uzaklaştırıldığı halde tekrar üye
olmuş, hesabını başkasına kullandıran ya da açık seçik sosyomata zarar verme niyeti olan
kişilerin hesapları siliniyor. bu karar verilirken kişilerin ideolojileri kesinlikle
dikkate alınmıyor. bilginize..”

“açık seçik sosyomata zarar verme niyeti olan kişiler” bu dili biz emniyet müdürlerinin,
jandarma komutanlarının,valililerin beyanatlarından, faşist parti yöneticilerinin basın
açıklamalarından tanıyoruz…bu dil “öteki”leştirmeyi meşrulaştıran, kendisinden farklı
düşüneni dışlayanın dilidir. bu dil açık seçik “militarizm”in daha rahat yönetebilmek için
kendisine “dahili beddah” yaratırken kullandığı dildir.

“bu karar verilirken kişilerin ideolojileri kesinlikle dikkate alınmıyor.” bu bize, hiç
bilmediğimiz ama adını sıkça duyduğumuz, yaşayanların anılarını dinlediğimiz zamanları, 12
eylül faşist darbesini çağrıştırıyor. sosyomat moderasyonu (yönetimi) ırkçı-faşistleri
karantina koğuşlarında ağırlarken, bizleri, yazdığımız yazıları dahi adeta
buharlaştırıyor, “sanal” varlığımızı “buhar” ediyor…ve bütün bunlar olmamış gibi
davranıyor, maillerimize cevap vermiyor, üç satırlık açıklamanın dışında hiçbir açıklama
yapmıyor…80 sonrası mahsülleri de bayram temizliği edasında kurtarıcılarını
alkışlıyorlar…artık siyasi etiket istemiyorlar(mış) 

ortaya “mikro” bir türkiye profili çıkıyor..”ortalık karışıktı”…evet karışıktı ama
karıştıran “biz” değildik…hakaret eden “biz” değildik, tehdit eden de “biz” değildik…ama
olanların faturası bize çıkarıldı…ihtilal oldu, “hain”ler yok edildi, şimdi sosyomat.com
da huzur ve esenlik hakim, “alttaki üstteki çiftleşiyor” “hayat ne güzel vapurlar falan”
edasında…

bu metni neden hazırladık? bizim sosyomat.com dan “uçurulmuş” olmamız elbette hiç önemli
bir şey değil, herhangi bir talebimiz de yok –ki zaten üyelik sözleşmesinde herhangi bir
hak talep edemeyeceğimiz gayet açıktı- ortada hak alma mücadelesi yok anlayacağınız…bu
memleketteki “hak ihalleri” ve “cinayetler” düşünüldüğünde bizim uğradığımız haksızlığın
niteliği de, etkilediği toplam bakımından niceliği de değil devede kulak, devenin
kulağındaki kıldır…

başta da söylediğimiz üzere, vurgulamak istediğimiz şu; bu memlekette faşizan iklim
hükmünü şiddetlendiriyor, bizim gündelik hayatımızın içine daha çok müdahale ve daha çok
nüfuz ediyor. resmi alanın, kamusal (?) alanın, kısıtlı özgürlüğü zaten malumumuz da,
“özelleştirme”ye ve aslolarak “özel sektör”e özgürlük havariliği atfedenlerin de bir durup
düşünmeleri gerekiyor galiba?

yaşadığımız olay üzerinden devam edersek, yönetimin tavrının ticari mantıkla olumlanması
-tartışılır veya tartışılmaz- mümkündür. ama bu tavrın açık seçik ifade edilmemesi,
üstünün kapatılmaya çalışması, belki de yönetsel bir “beceriksizliğe” bağlanabilir, lakin
ortada kafa kurcalayan, mide bulandıran şeyler vardır. bu “darbe” bir yerlerden gelen
tavsiye, ultimatom ya da emir sonucu mu gerçekleşmiştir? bu “darbe” bir yerlerden herhangi
bir tavsiye, ultimatom, emir vesaire almadan salt hukuki sorumluluktan doğan “korku”dan
kaynaklı bir hareket midir?

ilk ihtimali açık seçik düşünelim, sosyomatta sol tandanslı kullanıcıların ahkamlarının
emniyet tarafından takip edildiği ve suç unsuru oluşturabilecekleri durumu bir şekilde
sosyomat yöneticilerine iletilmiş midir? ortada bir suç duyurusu bir dava olmadığına göre,
emniyetin yapacağı böyle bir hareket site yönetimine açık ultimatomdur…eğer böyle bir şey
varsa bu ifade özgürlüğüne “yukarıdan” müdahaledir, korkan moderasyon kendisini korumak
için bizleri “uçurmuş”tur.

ikinci ihtimal dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan site yöneticilerinin herhangi bir
hukuki sorumluluk altına girmemek için kendi inisiyatifleriyle bizleri “uçurduğu”dur. bu
durum da bizlere “korku”nun nasıl içselleştirildiğini ve meşrulaştırıldığını gösterir. bu
da “sıradan faşizm”in gündelik hayatımıza ne kadar işleyip nasıl bir otokontrol
mekanizması yarattığına dair küçük bir örnektir sadece. sitenin yaratıcılarının,
yöneticilerinin faşizan eğilimler taşıdığını düşündüğümüz söylenemez, sitenin tasarımında
da faşizan-ırkçı öğeler hiç kullanılmamış, sade bir dizayn tercih edilmiştir. yöneticiler
muhtemelen siyasi yelpazenin merkez sağ veya solundadırlar. fakat bu seçeneği göz önüne
aldığımızda “korku” onları da  faşist”leştirmiştir. işin ilginç yanı yukarıda
zikrettiğimiz birtakım provakatif-faşizan etiketlerde açık açık “suçu ve suçluyu övme” söz
konusu iken, dışlanacak taraf seçiminde göz önüne alınan kriterler de klasik reflekslerle
belirlenmiştir. aslında bu da devletin, “sol”u potansiyel terörist gösterme
propagandasının ne kadar başarılı olduğuna delalet eder, yani yöneticinin aslında tarafsız
olduğunu varsaysak bile, “solcu suçludur” ve suçlunun yanında olmak da suçtur refleksi ile
tercihini faşistten yana koyması olasıdır…

üçüncü ihtimal ise site yönetiminin siteyi siyasetten arındırmak isteğidir, niyetlerinin
sadece bu olduğu düşünüldüğünde siyasetten ne anladıkları da açıktır. yaygın olanı,
sıradan olanı, basit olanı tercih…işte bu da aslında yıllardır egemenlerin sıradan
insanların kafasında oluşturduğu siyaset imgesidir…

ihtimallerin, çokluğu ya da renkliliği değişken olabilir. azalabilir, artabilir, mantıklı
ya da mantıksız gelebilir. hangi biri olursa olsun bizim açımızdan durumun okunuşu nettir.
toplumsal hayatta sadece sosyomat.com’da karşılaşılan bir durum değil, her sokakta
hissettiğimizin aynısıdır. toplumum siyasetsizleştirilmesi, siyasetin toplumsal olandan
uzaklaştırılması üzerinde yoğunlaştırılan çabaların sonucudur. ve bununla ilgili
gösterilecek karşı duruşların toplamı sosyomat dahil her yerde anlamlıdır. ”
1- suVarine
2- marcoss
3- revengeforwhat
4- anarsimordur
5- harmanim
6- teknefes
7- ViDoYa
8- bakus
9- duke ljames
10- hain ewlat
11- Guney
12- porque
13- nihilistic vampir
14- ozguradam
15- figure in the mirror
16- ecg1
17- dunya mali ucan hali
18- EternalSunshine
19- arinrodi
20- kumralada7
21- dinakaki
22- loststone
23- Mstisha
24- ustura
25- AntiFa
26- nuranima
27- DreamEvil
28- LeKoD
29- survivor
30- devedeno
31- Shaniashchara
32- mordevrim
33- sfota
34- rudiger
35- Dreamers
36- aarabi
37- martenzit
38- electribe
39- love buzz
40- T.U.C
41- cursed83
42- skinny
43- summerbreeze
44- LaiLa
45- snowqueen
46- ilyadacan
47- natalie
48- pantone
49- karsittez
50- Evey
51- pancabeza
52- sosyomator
53- shii ming fu
54- adiyasak
55- tortu
56- makarova
57- hobi
58- burali
59- kilgore trouth
60- obispo
61- virtual loser
62- maya payan
63- tolgatsd
64- yumiyum
65- Zapata
66- torba
67- dolmasever
68- sofaraway
69- zea
70- mint
71- LalMania
72- zona
73- camlicagazoz
74- ercint
75.caner006
76-asyabaris
77-laiamysteria
78-entombed
79-e-pack

http://www.canavarlar.com/amavarlar/sorudetay.asp?name=10598&k=sosyomat

olay soyle olmus:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=sosyomat&kw=&a=&all=&v=&p=14



Keywords:sosyomat sanal darbe
Kategori: tekno
cevap ver  alper   07/03/07
sozluge giremiyorum eski sifremle

galiba herkes yazısını siliyor diye 
boyle birsey yapmıslar

.
canavarlar 2 geliyor
cok yakında rahatlayacaksınız :)
cevap ver  kazımkanat   08/03/07
sosyamat sitesinde yoldaşlara yapılan haksızlıklara birilerinin artık dur 
demesi gerekli !!!

bu meşsu yollardan yapılabileceği gibi gerektiği taktirde illegaliteye de 
geçilmelidir !!!

Kahrolsun faşizm 
cevap ver  RECTUMHAN   10/03/07
301 çekemeyi erkeklik sayanların internetteki baş bayiiliğini elinde 
bulunduran sosyomat moderasyonuna DÖNÜŞÜMÜZ MUHTEŞEM OLACAK.... 
ALO AKILLI OL !. Sosyomat moderasyonu....


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: Popaganda, The Art and Crimes of Ron English butarafa: neon

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları