otarafa: PERA butarafa: Marc Faber’s comment on the US economy
FW: BIRI BIZI GÖZETLIYOR SGK

cevap ver  alper   10/10/08

Ali TEZEL
Akşam Gazetesi
09.10.2008

 

 

 


 


Dikkat ; Para ile ilgili her şey SGK'nın takibine alınıyor

Dikkat ; Para ile ilgili her şey SGK'nın

takibine alınıyor

 

Ali TEZEL; Sır kalmayacak !

Kredi kartı bilgilerinden banka hesaplarına kadar vatandaşların attığı her 
adım artık Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından izlenebilecek. Bunun yasal 
olmadığını söyleyen Sosyal Güvenlik Uzmanı Tezel, "Uygulama McCarthy 
dönemini çağrıştırıyor" dedi.


Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 28 Eylül'de çıkarttığı iki tebliğ, 
vatandaşların banka hesaplarından kredi kartı harcamalarına kadar bütün 
bilgilerinin SGK'ya bildirilmesini zorunlu hale getiriyor. Tebliğlerin Türkiye'de 
bir ilk olduğunu belirten Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel, bunun yasal 
olmadığını ve bu yüzden de gizlenmeye çalışıldığını söyledi ve "Hiç 
haberimiz yokken bankadaki hesabımızın Sosyal Güvenlik Kurumu'na 
elektronik olarak aktarıldığını göreceğiz. Borsadaki hisselerimizi SGK da 
takip edecek. Peki bu bilgileri ne yapacak? Nasıl kullanacak?" dedi. Tezel 
ABD'deki McCarthy dönemini çağrıştıran düzenlemelerin bir an önce iptal 
edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

Mezarda emeklilik olarak adlandırılan 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik ve Genel 
Sağlık Sigortası ile ilgili tebliğ ve yönetmeliklerin bir kısmı, 28 Eylül Pazar 
günü Resmi Gazete'de yayınladı. Ali Tezel, özellikle yayınlanan iki tebliğle 
ilgili önemli uyarılarda bulundu. Tezel, bütün vatandaşları ilgilendiren Genel 
Sağlık Sigortası ile ilgili primlerin tahsilini takip için vatandaşların her türlü 
bilgisini kendinde toplayacak bir düzenlemeye giden SGK'nın yetkisini 
aştığını belirtti.

NTVMSNBC'ye konuyla ilgili bilgi veren Tezel, tebliğlerin uygulanması halinde 
doğabilecek tehlikelere ve sorunlara dikkat çekti. Tezel'in açıklamaları şöyle:

HER TÜRLÜ İŞLEM SGK'YA BİLDİRİLECEK
Diyelim, vatandaş bankaya gitti, elektrik faturası yatıracak. Bunu SGK'ya 
bildirecekler. Su parası yatırdı, SGK'ya bildirecekler. Bankaya havale yapıldı 
SGK'ya bildirecekler. Kredi kartı talebinde bulundu, tapu dairesinde mal 
sattı, mal aldı yine SGK'ya bilidirecekler. Yani aklımıza gelen her türlü iş ve 
işlem SGK'ya bildirilecek. Bildirilecek diyorum ama daha bundan bankaların, 
resmi kurumların dahi haberi yok. Çünkü tebliğin içeriği henüz fark 
edilemedi. Başlık da içeriği anlatmıyor.

TÜRKİYE'DE BİR İLK
28 Eylül Pazar günü Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğin adı "5510 Sayılı 
Kanun'un 8. Maddesi'nin 7. Fıkrasının Uygulanması Hakkında Tebliğ"... 
Tebliğe isim verilmemiş, maddeye atıf yapılmış. Ancak "Bankalar ile kamu 
kurum ve kuruluşlarının tümünün her türlü bilgiyi Sosyal Güvenlik 
Kurumu'na aktarmasıyla ilgili tebliğ" denmesi daha doğru olurdu. Sanırım 
bunu kamuoyundan kaçırmak ve gizlemek için tebliğin başlığını madde 
başlığı ile vermişler. Türkiye'de bu ilk defa oluyor. Yani "Falan maddeyle ilgili 
tebliğ" ifadesi ilk kez kullanılıyor. Oysa tebliğin bir ismi olur. Bu tebliğin 
gerçek adının "bankalar ile kamu kurum ve kuruluşlarıyla diğer kuruluşların 
Sosyal Güvenlik Kurumu'na bilgi aktarma zorunluluğu hakkında tebliğ" 
olmalıydı. Ama bu tebliğ kamuoyunu ajite edici, biraz da zorlayıcı bir tebliğ 
olduğu için, tepki çekmekten korktukları için isim vermemişler.

SGK'NIN ELİ HERKESİN CEBİNDE
Genel Sağlık Sigortası 1 Ekim'de yürürlüğe girdi. SGK, bundan sonra GSS 
(Genel Sağlık Sigortası) primini hemen herkesten tahsil etmeye çalışacak. 
Bu sadece işverenleri değil bütün vatandaşlarımızı kapsıyor. Bundan böyle 
SGK çatısı altında ayda 30 günden az çalışanlar, isteğe bağlı sigortalılar 
veya işsizler veya hiç kaydı olmayanlar, tarımda çalışan 20 milyon kişi her 
ay SGK'ya GSS primi ödemek zorunda. Bu pirimi öderlerken de ailenin 
gelirleri tespit edilecek. Bu gelir aile üyelerinin sayısına bölünerek kişi 
başına düşen gelir belirlenecek. Kişi başına düşen gelir 212,90 YTL'den 
fazlaysa herkes GSS primini ödeyecek. Ben şimdi SGK'ya gidip, "Benim 
gelirim yok" desem bile, "Falan gün falan bankaya şu kadar para 
yatırmışsın" veya "10 dönüm fındık dikim izni almışsın" veya "120 YTL 
doğalgaz fatura ödemesi yapmışsın" deyip hayatımızda yaptığımız bütün 
işlemleri karşımıza çıkaracak ve ona göre geliri tespit edip herkesten GSS 
primi tahsil edecek. Bu yetmiyor, GSS'den yararlanmak isteyen 
vatandaşların bankalardaki tüm mevduatları da SGK'ya bildirilecek. Böylece 
hangi bankada ne kadar paramız olduğunu da öğrenecek.

TEBLİĞ YASAL OLMADIĞI İÇİN GİZLEMEYE ÇALIŞILIYOR
Getirilen tebliğ yasal olmadığı için gizlemeye çalışıyorlar. Yasal değil derken; 
yasada böyle bir hüküm var ama şunu diyor: "Bankalar ve kamu idareleriyle 
diğer kuruluşlar, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilinin olup 
olmadığını kontrol ederler. Tescil yoksa Sosyal Güvenlik Kurumu'na ihbar 
ederler." Şimdi vatandaş bankaya gidecek. İşlem yapılırken önce kişiye 
vatandaşlık numarasını soracaklar. Bu numaraya göre SGK'nın bilgisayarına 
girip bu kişinin sosyal güvenliği var mı yok mu kontrol edecekler. Varsa 
işlemlere devam edecekler. Yoksa da devam edecekler ama bu durumu 
SGK'ya ihbar edecekler. "Filan gün, filan kişi geldi, araştırdık sosyal 
güvenliği yokmuş. Kredi başvuru talebinin ekinde işyerinden aldığı ücret 
bordrosu da vardı" diyecekler. Sosyal Güvenlik Kurumu haklarında işlem 
yapacak. Fakat bu tebliğle Sosyal Güvenlik Kurumu bunu düzenlemiyor. 
Özel, kamu ayrımı olmaksızın tüm bankalar kamu kurum ve kuruluşlarıyla 
kamu kurumu niteliğinde sayılan bazı özel kuruluşlarının yaptıkları bütün 
işlemleri her ayın beşine kadar SGK'ya elektronik ortamda veya istenirse 
yazıyla bildirme yükümlülüğü geliyor.

MCCARTHY DÖNEMİ GİBİ
Bu tebliğ dava edilirse, Danıştay'a giderse dönme ihtimali yüzde 100 
diyebilirim. Çünkü yasadaki yetkiyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun istediği 
işlemler arasında dağlar kadar fark var. SGK'nın istediği yetkisiz bir işlem. 
Hatta bu tebliğin son maddesinde de bu açık açık yazılmış. Diyor ki, "SGK 
tarafından gerekli bilgisayar altyapısı sağlanıncaya kadar sigortalının 
kontrolü banka, kamu idareleri ve diğer kuruluşların SGK'ya yaptığı 
bildirimlerle yapılır." Yani, "Siz araştırmayın, bana bütün bilgileri verin, ben 
araştırayım" deniliyor. Bu da şu demek: ABD'deki McCarthy dönemi gibi, 
bütün bilgiler toplanacak, içinden istenilen bilgiler kullanılacak. Tıpkı 
telefonların dinlenildiği hissi gibi, bundan sonra vatandaşlarımız her türlü 
bilgi ve işlemlerimiz SGK'ya bildiriliyor diye düşünecek ve ister istemez 
kayıtdışılığa yönelecek.

HER TÜRLÜ BİLGİ ANINDA SGK BİLGİSAYARINA DÜŞECEK
Sadece bankaları değil, Milli Eğitim, Tarım, Köyişleri, Sağlık, Sanayi, İçişleri 
ve Kültür bakanlıkları gibi, aklınıza gelen bütün bakanlık ve kamu 
kuruluşlarını bağlıyor. "Ne işimiz var Çalışma Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı 
ile" demeyin. Mesela çocuğunuzu okula kaydettirdiniz; kaydederken veli 
bilgilerini isteyecekler ve okullar veli bilgilerini Sosyal Güvenlik Kurumu'na 
bildirecek. "Falancanın çocuğu okula yılda 10 milyara kaydoldu" denilecek. 
Özel okul-devlet okulu hiç fark etmiyor; anında veli ile ilgili bilgiler SGK'ya 
bildirilecek. Bir örnek daha: Spor salonuna yazılmışsanız, sizin 150 liraya 
spora verecek kadar paranız var ve SGK'ya GSS priminizi ödemiyorsunuz 
diyebilecekler. Mesela Tarım ve Köyişleri Bakanlığı zirai ürünlerle ilgili 
koçanlar, yani üretim izni veriyor; tütün, fındık, çay koçanı gibi. Tarım 
Bakanlığı verdiği bütün zirai ürün koçanlarını bildirecek; falan köydeki filan 
kişi, 10 dönümlük toprağında tütün ekmek için koçan aldı diye... Falan kişi 
tarım kredi kuruluşundan şu kadar kredi çekti diye, bütün bu bilgiler anında 
SGK bilgisayarına düşecek.

BİLGİLERİN GİZLİLİĞİ NASIL KORUNACAK?
Peki, SGK bu bilgileri ne yapacak? Nasıl kullanacak? Birincisi, işverenlerin 
prim borçlarını buradan otomatik olarak icra edecek. Yani hiç haberimiz 
yokken borcumuz var diye bankadaki hesabımızın Sosyal Güvenlik 
Kurumu'na elektronik olarak aktarıldığını göreceğiz. Borsadaki hisse 
senetlerimizin yok olduğunu, bankadaki altınlarımızın SGK'ya gönderildiğini 
öğrenebileceğiz."

AİLE HAYATININ GİZLİLİĞİNİ İÇEREN BİLGİLER...
SGK bu bilgilerin gizliliğini sağlayabilecek mi? Aile hayatının gizliliğini içeren 
bilgiler konusunda neler yapılacağını bilmiyoruz. Bu konuda bir düzenleme 
yok. Mesela gizli kalmasını istediğimiz, aile hayatına ilişkin bir sırrı nasıl 
saklayacak? Kamu kurumları, bankalar SGK'nın istediği bilgileri veremem 
diyebilecek mi? Bu konuda bir düzenleme yok. Düzenleme olmayınca da bu 
bilgilerin ortaya saçılması, kişilerin fişlenmesi gibi olaylar ortaya çıkabilecek. 
Hatta telefon dekontundan hangi gün kiminle konuştuğumuz SGK'nın 
bilgisayarına düşecek. Veya hangi gün, hangi mağazadan kredi kartıyla 
alışveriş yaptığımız SGK bilgisayarına düşecek. Hayatımızda gizli hiçbir şey 
kalmayacak. Ne zaman sinemaya gittiğimizi, ne zaman otoparka girdiğimi, 
ne zaman nerede ne iş yaptığımızı anında görebilecek Sosyal Güvenlik 
Kurumu. Bunun kötüye kullanılması da mümkün. Üstelik siyasi iradenin 
bunu kötüye kullanıp kullanmayacağını bilmiyoruz ki. Bu bilgiler siyasi 
rakipler aleyhine de kullanılabilir. Bilgiler çarşaf çarşaf basına da 
yansıyabilir. SGK'nın yasal olmayan şekilde çıkardığı bu tebliğin bir an önce 
durdurulması gerekiyor. İş bankalara düşüyor.

BANKALARIN HABERİ YOK
Bir tebliğ daha var. Yine 28 Eylül 2008 günü Resmi Gazete'de 
yayınlandı, "5510 sayılı Kanununu 100. maddesinin uygulanması hakkında 
tebliğ"... Burada da madde numarası vermişler. Böylece arada kaynasın 
gitsin, dava açma süresi aşılsın istiyorlar. Bu maddenin 6. ve 7. maddesi 
çok önemli. 6. madde bir dereceye kadar tolere edilebilir ama 7. madde çok 
kötü. Bankalardaki bütün mevduatların, yapılan havalelerin, ödenen kredi 
kartı ekstrelerinin, bankacılıkla ilgili aklımıza gelen bütün iş ve işlemlerin, 
hatta internetten yaptıklarımız da dahil olmak üzere her parasal işlemin 
SGK tarafından elektronik ortamda izlenebilmesi. Bu madde bir de döküman 
alma yetkisini veriyor. Özel hayatın gizliliğinin ihlalinin yanında ticari 
sırlarımızın ortaya çıkması da sözkonusu. Ayrıca tüketici kredisi talebinde 
bulunan kişinin bütün bilgileri anında SGK'ya düşecek. Çalışanla- çalıştıran 
arasındaki bütün ilişki SGK'nın bilgisayarına düşecek. Kuruma borçlu 
olanların hesaplarının elektronik ortam üzerinden haciz konulabilecek. Yani 
SGK bankaların ana bilgisayara girip işlem yapma yetkisine sahip olacak. 
Bankaların bundan haberi yok. SGK, bankanın işlemlerine girecek, 
elektronik ortam üzerinden oradaki işlemleri alabilecek. Bunun ne kadar 
kötüyü kullanılabileceğini düşünebiliyor musunuz? Hesaplara girip o parayı 
kişinin SGK hesabına değil de kendi hesabına aktarmayacağını nasıl 
garantileyebilecekler?

BANKALAR SGK'YA VERDİĞİ YETKİYİ NASIL KONTROL EDECEK?
Biliyorsunuz bazı bankaların mevduatları çalan müdürleri vardı. Kendi 
müdürlerini kontrol edemeyen bir banka SGK'ya verdiği yetkiyi nasıl kontrol 
edecek? Bu nedenle bu tebliğ de yargı tarafından iptal edilmeye mahkum 
bir yetki. Bu da yasal değil; yasanın verdiği yetkileri aşan bir tebliğ. Bu 
tebliğlerin iptal edilmesi gerekiyor.
Danıştay umarım en kısa sürede bu konuda karar vererek kişisel bilgilerin 
kötü niyetlilerin eline geçmesine engel olur.
 

KAYNAK:
www.ntvmsnbc.com

 


Keywords:sgk
Kategori: diger


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: PERA butarafa: Marc Faber’s comment on the US economy

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları