otarafa: Borga Kantürk  butarafa: istanbul şehir rehberi
fikret ve bahar


fikret bahar aşk

belki burada ne işi var ama hikayelerini çok sevdim..


Fikret Kuşkan eşiyle ilk kez

Kısa bir süre önce evlenen ünlü aktör Fikret Kuşkan ile genç oyuncu Bahar 
Kerimoğlu ilk kez Pazar SABAH'a konuştu. Kuşkan "Bahar kalbiyle, beyniyle 
kısaca her şeyiyle aşık olduğum bir kadın" derken Kerimoğlu "O benim ilk 
erkek arkadaşım. Bir aile olalım istiyorum" diyor. 




Fotoğrafına bakıp bakıp şiir yazdım 

Kısa süre önce evlenen oyuncu Fikret Kuşkan ve Bahar Kerimoğlu birlikte 
Pazar SABAH'a konuştu. Kerimoğlu "Fikret ilk erkek arkadaşım" derken 
Kuşkan "Onun her şeyine aşığım" diyor.

Biri Türk Sineması'nın başarılı aktörü, diğeri ise Bilkent Üniversitesi Tiyatro- 
Oyunculuk Bölümünü birincilikle bitirmiş, New York, Actors Studio Drama 
Okulu'nda mastır yapmış genç bir yıldız adayı. Evlilikleriyle herkesi şaşırtan 
Fikret Kuşkan ve Bahar Kerimoğlu, aşk öyküleriyle de şaşırtıyor. Böylesi 
yalnız olan ve aşkı bekleyen herkesin başına... 
- Nasıl tanıştınız önce onun hikayesini dinleyelim mi? 
- Fikret Kuşkan: Onu Bahar anlatsın çünkü çok güzel anlatıyor. 
- Bahar Kerimoğlu: New York'ta okul bittikten sonra İstanbul'da yaşamaya 
karar verdim. Ankara'da doğup büyüdüğüm için İstanbul'u hiç bilmiyorum. 
Tek bildiğim yüksek tavanlı eski bir Rum evinde yaşamak istediğimdi. 
Bana "Cihangir'e bak" dediler. Cihangir'e gittim ve emlakçı emlakçı 
gezerken hayalimdeki evi buldum. Yeni kiracı çıkmış... 

F.K: Bu arada o evden çıkan kiracı da benim. 

- Sahi mi? 
B.K: Evet! Eve gelen postalarda hep Fikret'in adını görüyorum ama 
tanımıyorum bile. Sonradan oyuncu Fikret Kuşkan olduğunu öğrendim. Ama 
dizilerle ve Türk sinemasıyla çok ilgili olmadığım için bana bir şey ifade 
etmedi. 

- Peki sonra? 
B.K: Bir arkadaşım yeni evimi ziyarete geldi bir akşam. O sırada bir arkadaşı 
aradı. Sonra o da geldi. Meğer Fikret'in ev arkadaşıymış. Gelince "Nasıl olur, 
burası bizim ev" diye çok şaşırdı.

F.K: O adam da Bahar'la tanışmamıza vesile olan sevgili arkadaşım Hüsnü. 

B.K: Sonra ben Hüsnü'yle çok yakın arkadaş oldum ve Fikret'le de bir gece 
hep birlikte dışarı çıktığımızda tanıştık. 

F.K: Aslında ben o evde zor bir ilişkiyi bitirmiştim, evle birlikte her şeyi 
kapatmak istiyordum. O sokağa bile uğramak istemiyordum. Hüsnü 
bana "Sen iyi değilsin, yeni bir ev bulana kadar biraz bende kal" dedi. Ben 
ne kadar sosyofobiksem, o benim tam tersimdir. Beni de bir gece dışarı 
çıkmaya ikna etti ve o gece Bahar'ı gördüm. 

- İlk görüşte aşk mıydı?
B.K: O gece epey yere gittik. Ama Fikret'in söylediğine göre o bana daha 
Nevizade'de yemek yerken aşık olmuş. Gecenin sonunda "Senin adın Bahar 
değil, biliyor musun?" dedi. "Senin adın kuzgun. Kuzgun nedir biliyor 
musun? Çok özel bir kuş, siyah-mavi" falan diye devam etti. Sonradan 
öğreniyorum ki meğer "kuzgun" kargaymış. 

F.K: Ben o gece inanılmaz sarhoştum. Sonrasında da Bahar'la uzun süre 
görüşmedik. Bu arada iş arıyormuş. Tanıdığı ajanslara götürmek üzere 
Hüsnü bir akşam eve Bahar'ın resimleriyle geldi. Ben bu kez de o resimdeki 
kıza aşık oldum. Ama onun Bahar olduğunun farkında değilim, sonra 
öğrendim. 

- Kuzgun'a benzettiğiniz gece epey sarhoştunuz anlaşılan... 
B.K: Öyleydi gerçekten. Diyorum ya, beni unutmuş o resimdeki kıza bakıp 
bakıp şiirler yazmış. Bir gün ben Hüsnü'nün evine gittim, Fikret de evde. 
Bana şiirlerini okudu ve aslında bana yazdığını itiraf etti. 

- Fotoğrafına aşık olduğunuz bir kızla ilişkiye girmek ürkütmedi mi sizi? 
Gerçek çok başka olabilirdi... 
F.K: Tabii ki çok çekindim çünkü onu kırmaktan korkuyordum. Bir fotoğrafa 
aşık olmuştum ve tanıyınca tüm büyüsü bozulabilirdi. Birbirimizi 
benimsememiz 5-6 ay sürdü. Ama tanıyınca doğru kadına aşık olduğumu 
anladım. 

B.K: Benim o fotoğraftaki kızın yerine geçmem uzun zaman aldı. Benim için 
de zordu çünkü Fikret benim hayatımdaki ilk erkek arkadaşım. İlk defa aşık 
olup biriyle beraber oldum ve evlendim. Biraz köyde yetişmiş gibi oldu 
ama... 

- Neydi diğer kadınlardan farkı, neden onu böyle sevdiniz? 
F.K: Benim kadın versiyonumdu çünkü Bahar. Dişi olsaydım, ben de böyle 
bir dişi olurdum. Ama bu arada benim hayata bakışımı çok daha önemli bir 
yere getirecek düzey, altyapı ve birikime sahip bir kadındı. Sadece 
dudağının kenarındaki siyah çizgiye aşık olmadım. Hiçbir şeyini göz ardı 
etmiş değilim. Kalbi, beyni, aklı her şeyi etkiledi beni. 

- Dışarıdan bakıldığında çok farklı iki insan gibi duruyorsunuz. Eşiniz çok 
özenle büyütülmüş, evin prensesi, siz ise her şeye muhalefet eden, hırçın 
adamsınız sanki... 
F.K: Doğru ama çok da benzer yönlerimiz var. O da babasını çok küçük 
yaşta kaybetmiş, ben de. İkimiz de sevgi dolu ailelerde büyümüşüz. Sadece 
hayata başka yanlardan hazırlanmışız. Ben şiddet dolu bir dünya içinde 
inanılmaz hırçın yaşarken, o çok daha korunaklı büyümüş. O yüzden benim 
çok önemli yerlerimi törpüleyecek, besleyecek biri. Kısaca hayatımda sadece 
biblo gibi duracak bir kadın değil Bahar. 

- Peki siz ne buldunuz Fikret Kuşkan'da? 
B.K: Zor güzeldir. Fikret alışılmışın dışında ama iyi ki de öyle. Çoğumuz gibi 
politik cevaplar vermediği için agresif ve zor bir adam olarak nitelendiriliyor. 
Bir duruşu var ve onun hep arkasında. Ben de öyleyim ama tepkilerimi 
üslubuyla ve yumuşak bir dille ifade ederim. Bir de benim anne ve babam 
psikiyatrist, ablam psikolog. Yani malzeme hep insan... Fikret bu anlamda 
çok zengin bir malzemeydi benim için. Hala beni şaşırtıyor, onu keşfetmeye 
devam ediyorum. 

F.K: Bahar beni en çıplak, en korunmasız halimle gördü ve sevdi. Kalbimin 
duvarlarını açtığım ilk kadındı bu anlamda. Bence içimdeki temizliği ve özü 
görüp üzerine gitti. Yoksa hiçbir kadın bir looser'ın (tutunamayan) peşinden 
gitmez. 

B.K: Öyle deme! 

F.K: Yani sağlıksız hareket etmez demek istiyorum. Bir de sen çok korunaklı 
ve temkinli büyütülmüşsün. Ayrıca psikoloji denilen şeyin içinden geliyorsun. 
Sen konuşursun, meseleyi çözersin. Ama ben konuşmadan ilk darbeyi 
vururum. 
İlknur K. AKMAN
http://www.sabah.com.tr/2005/10/01/cp/gnc108-20050925-102.html


Keywords:fikret bahar aşk
Kategori: sayfa
cevap ver  jumbo   15/10/06
bahar cdden dünyanın en yumuşak en ılımlı insanı, ankaradan tanıyodm..iş 
aramasına yardım etmiştim ilk istanbula geldiğinde, televisyona geldi ama kabul 
etmedi bizim patron - sunuculuk için çok efendi çok ağırkanlı demişti..derken 
oyuncu oldu..hayırlı uzun ömürler -sevgiler


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: Borga Kantürk  butarafa: istanbul şehir rehberi

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları