otarafa: fi butarafa: xurban partisi
Smiths-Smyths

cevap ver  kazımkanat   03/09/07

the smiths smyths mimiths

EFES COVER NIGHTS – 15 EYLÜL CUMARTESİ

“The Smiths” 

StudioLive, EFES PİLSEN sponsorluğunda, 2007 senesi boyunca 80’ler ve 
90’lar partileri düzenlemektedir. Bu partilerin ortak özelliği Türkiye’de 
sadece bir gece ve EFES partilerine özel, konsepte uygun düşen Queen, 
ABBA, Beatles, U2, Smiths, Cure, Pink Floyd vs. gibi dünyaca meşhur 
sanatçı veya grupları, müzik, ses ve sahne performansı açısından dünyada 
en iyi cover’layan grupların, canlı performansları ile sahne alıyor olmalarıdır. 

15 Eylül Cumartesi, müzik tarihinin tartışılmaz en büyük gruplarından biri 
olarak kabul edilen “The Smiths” ve grubun muhteşem 
solisti “Morrissey” ‘in gecesi olacak. The Smiths, müzik tarihi boyunca 
dinleyicilerin gönlünde derin yaralar bırakabilmiş ender gruplardan biridir. 
Kısa geçmişine pek çok şarkı ve pek çok zafer sığdırmış olan grup, 
dağılmasının üstünden 20 yıl geçmiş olmasına rağmen derin etkisini ve 
sadık hayran kitlesini korumuştur. 

Dünyanın en iyi “The Smiths” cover gruplarından biri olarak kabul edilen 
ingiliz kökenli "The Smyths" , 15 Eylül gecesi sergileyecekleri performans ve 
aslına çok benzeyen coverlarıyla hepimize çok farklı duygular 
yaşatacak. “This Charming Man” ile neşeleneceğiz, “Shelia Take A Bow” 
gençlik yayacak etrafa, “Pretty Girls Make Graves” acıya 
hazırlarken, “Asleep” gözlerimizden yaşlar düşürecek... 

Neu & San ve Studio Live’in organize edecegi bulusma, Indie - New Wave 
yelpazesindeki repertuariyla DJ Neu / Dj Fırat ile baslayacak, The Smyths ile 
de kisa hayatimizin en unutulmaz gunlerinden birine donusecek ve hic 
kimse kendini yalniz hissetmeyecek! 

22:00 Kapı Açılış – Parti Başlangıcı
22:00 – 00:00 DJ Performans
00:00 – 01:30 “The Smiths” – The Smyths
01:30 – 04:00 DJ Performans


http://www.thesmyths.net/


Keywords:the smiths smyths mimiths
Kategori: konser/parti
cevap ver  atifakin02   03/09/07
smiths demisken gectigimiz bienal gorup de tadina doyamayanlar icin phil 
collins'in (http://en.wikipedia.org/wiki/Phil_Collins_(artist)) karaoke projesi "the 
world won't listen" istanbul modern'de yeni acilacak olan "SIMDIKI ZAMAN 
GECMIS ZAMAN" isimli sergide yer alicak. 
----------------------------------------------------------------------------------------
6 Eylül - 2 Aralık 2007

İstanbul Modern, 6 Eylül?de açılacak olan "Şimdiki Zaman Geçmiş Zaman" 
başlıklı yeni uluslararası sergisiyle çağdaş sanatı Türkiye?ye tanıtan İstanbul 
Bienali?nin 20 yıllık geçmişinden bir seçki sunacak.  2 Aralık 2007 tarihine dek 
İstanbul Modern?in alt katında ve dış alanlarında sürecek olan sergide 42 
sanatçının 50 yapıtı yer alacak.

Bienalin geçmişteki evrimini belgelediği gibi gelecekteki gelişimini ve 
olanaklarını da keşfetme fırsatı sunacak olan "Şimdiki Zaman Geçmiş Zaman" 
sergisinde, geçmiş İstanbul bienallerinin küratörlerinin seçimiyle Türk ve 
uluslararası sanatçıların her bienali en iyi yansıtan yapıtları sergilenecek.

Ayrıca, plazma ekranlarda, önceki bienal mekanları için özel olarak hazırlanmış 
yere özgü sanat yapıtları yer alacak. Sergideki yapıtlar İspanya, Kore, İskoçya, 
Almanya, ABD, İtalya, Avusturya, Fransa ve İsveç?ten getirilecek.

Bu yıl 20.yılını dolduran İstanbul Bienali ile eşzamanlı olarak gerçekleşecek 
serginin eş-küratörlüğünü İstanbul Modern Direktörü David Elliott ve İstanbul 
Modern Başküratörü Rosa Martinez üstleniyor. Bu sergiyle hem sanat 
dünyasının son yirmi yıl içindeki hızlı gelişiminin İstanbul sanat çevresinin 
değişimine yansıması hem de genç Türk sanatçı kuşağının uluslararası güncel 
sanat çevresine katılma süreci gözler önüne serilecek.

1987 yılında düzenlenen ilk İstanbul Bienali?nden bu yana 20 yıl geçti. İlk 
dönemdeki bienallerde, dünyanın dört bir yanından seçilen sanat yapıtları, 
kentin farklı köşelerindeki tarihsel mekânlarda, müzelerde ve kültür 
bölgelerinde sergilenmişti. Daha sonraki bienaller bir yandan bu yaklaşımı 
sürdürürken bir yandan da "sanat dışı" alanlara ve mekânlara uzanmanın 
yollarını aradılar. Tüm bu süreçte, Türk ve dünya güncel sanatının en iyi 
örneklerinden geniş bir yelpaze Türkiye?ye ve dünyaya sunuldu.

"Şimdiki Zaman Geçmiş Zaman" sergisini hazırlarken, İstanbul Modern, daha 
önceki bienalleri yönetmiş olan ve her biri aynı zamanda uluslararası 
platformda çalışan 8 Sanat Yönetmeninden (Beral Madra, Vasıf Kortun, René 
Block, Rosa Martinez, Paolo Colombo, Yuko Hasegawa, Dan Cameron, Charles 
Esche) düzenledikleri bienalin en ilham verici ve simgesel yapıtlarını 
belirlemelerini istedi. A.B.D., Almanya, İskoçya, İspanya, İtalya, Japonya ve 
Türkiye kökenli olan küratörler, günümüz kültürüne damgasını vuran birçok 
kilit sanatçının yapıtlarını bir araya getirerek çok renkli bir görünüm 
oluşturdular.

Sergi, İstanbul?daki sanat çevresinin değişimini ve bienallerin genel olarak bu 
değişimde oynadıkları rolü yansıtırken, her küratör, kentle ve küratörlüğünü 
yaptıkları bienalle ilgili deneyimlerini ve gelecekteki bienallere ilişkin yorumlarını 
dile getiren bir yazıyı sergi katalogu için yazacak. Sergiye, Bienalin yirmi yıl 
içinde geçirdiği evrimi inceleyen ve geçmişten bugüne sanat yönetmenlerinin 
görüş ve eleştirilerine yer veren kapsamlı ve resimli bir katalog eşlik edecek.

"Bienallerin Geleceği" başlıklı uluslararası sempozyum
Sergiyle bağlantılı ve 6 Eylül tarihindeki 10. İstanbul Bienali açılışıyla da 
eşgüdümlü olarak İstanbul Modern 7 ve 8 Eylül 2007 tarihlerinde, Mimar Sinan 
Üniversitesi Oditoryumu?nda, AICA Türkiye?nin katkılarıyla uluslararası bir 
sempozyum düzenleyecek. Sponsorluğunu Garanti Bankası?nın üstlendiği 
sempozyumda, konuşmalar İngilizce yapılacak ve Türkçe?ye anında çeviri 
gerçekleştirilecek.

İstanbul Bienallerinin tüm geçmiş yönetmenlerinin yanı sıra, 10. İstanbul 
Bienali?nin küratörü Hou Hanru?nun ve sergiye katılan bazı sanatçıların da 
katılacakları sempozyumda genel olarak Bienallerin özel olarak da İstanbul 
Bienali?nin geçmişi, bugünü ve geleceği tüm açılarıyla konuşulacak ve 
izleyicilerin sorularına da açık olacak.

Moderatörlüğünü İstanbul Modern Direktörü David Elliott?ın üstlendiği 
sempozyuma Selim Birsel, René Block, Dan Cameron, Hannah Collins, Paolo 
Colombo, Ayşe Erkmen, Charles Esche, Yuko Hasegawa, Hou Hanru, Vasıf 
Kortun, Beral Madra, Sarkis, Solmaz Shahbazi, Nedko Solakov, Magnus Wallin 
ve Xurban_collective konuşmacı olarak katılacaklar.

Sempozyumun ilk günü, küratörlerin, kendi bienallerine ve konu hakkındaki 
düşüncelerine ilişkin yapacakları kısa sunumların ardından, genel tartışma ile 
devam edecek. Genel olarak Bienallerin özel olarak da İstanbul Bienali?nin 
geçmişi, bugünü ve geleceği; Bienallerin kentle kurdukları ilişki; 
küreselleşmenin son dönemdeki etkileri ve sanat piyasasının hızla büyümesi 
karşısında Bienallerin değişen rolü gibi konular tartışılacak.

Sempozyumun ikinci gününde, davetli sanatçılar yapıtları hakkında kısa 
sunular yaptıktan sonra, Bienallerin gelişimlerindeki rolü üzerine yorumlarını 
dile getirecekler. Sanatçıların küratöryel olmayan bu farklı görüş ve 
düşünceleri, temel konulara son derece önemli katkılar sağlayacak.

Sempozyum süresince; Bienallerin, diğer geniş kapsamlı sanat sergilerinden 
farkı, üstünlüğü nedir? Bienallerin dünya çapındaki rolü nedir ? yerel ya da 
uluslararası düzeyde etkili olmaları, gerçekleştirildikleri yerle doğrudan ilgili mi? 
Bienallerle sanat fuarları arasındaki fark nedir? Küreselleşmek gelecekteki tek 
yol mudur? gibi sorulara yanıtlar aranacak ve tüm konuşmacıların katılacağı 
genel bir tartışmayla son bulacak.

Bazı yapıtlar İstanbul Modern için yeniden yaratılıyor
Haluk Akakçe, Gardar Eide Einarsson, Ayşe Erkmen, Cildo Meireles, Sarkis, 
Serhat Kiraz, Sislej Xhafa gibi sanatçıların yapıtları, bu sergi için İstanbul 
Modern'de yeniden düzenleniyor.

Haluk Akakçe, 1999 yılındaki İstanbul Bienali?nde yarattığı Arayan Bulur, Kapıyı 
Çalan Buyur Edilir başlıklı duvar resmini İstanbul Modern?in sergisi kapsamında 
tekrar yaratacak.

Gardar Eide Einarsson?un, son bienalde Beyoğlu?ndaki Deniz Palas?ın çatısında 
yer alan yapıtı, bu kez izleyicileri ve İstanbul?u, İstanbul Modern?in çatısından 
selamlıyor. Neon ışıklı bir tabeladan oluşan yapıt, tek bir anlama gelmeyen son 
derece sade bir vaatte bulunuyor ve bir kez daha İstanbul?a ve İstanbul sanat 
dünyasına: "Dünya Senin" diyor. Hiçbir kentin tek başına Çağdaş Sanat?ın 
merkezi olduğunu iddia edemediği bir dönemde, bu slogan, her kent kendisini 
merkeze yerleştirme hakkına sahip olduğunu ve İstanbul?un sanat konusunda 
kendi kendini yetkilendirmeye yönelik özlemlerini dile getiriyor.

2. Uluslararası İstanbul Bienali için, Aya İrini?nin Doğu yüzünde Geçmişe Tören 
başlıklı bir yerleştirme gerçekleştiren Ayşe Erkmen, bu kez, "Şimdiki Zaman 
Geçmiş Zaman" sergisi için İstanbul Modern?in dış duvar yazısını altın yaldızlı 
kumaşlarla kaplayacağı çalışmasıyla, hem düşünsel olarak Aya İrini?deki eserini 
sürdürecek hem de değişen zaman ve mekâna uygun yepyeni bir görsellik 
yaratacak.

İzleyiciyi tümüyle duyusal bir tecrübeye sokan yerleştirmeler yaratan, 
uluslararası üne sahip bir kavramsal sanatçı olan Cildo Meireles, sergide, 8. 
İstanbul Bienali'nde yer alan Evsiz Ev adlı projesini yeniden üretecek. Meireles, 
bienale, Beyoğlu Galatasaray Meydanı?nın dört farklı noktasına inşa ettiği dört 
mekândan oluşan çalışmasıyla katılmıştı. Bunların her biri, normal bir evin farklı 
bir işleve sahip odaları olarak düzenlenmişti: oturma odası, yatak odası, tuvalet 
ve mutfak. Evi özel bir mekândan çıkarıp kamusal alanın içine yerleştiren bir 
yapıt sunuyor Meireles. İstanbul Modern?in otopark alanında yeniden inşa 
edilecek olan "odalar", bu kez farklı bir bağlamda yer alacak ve farklı çağrışımlar 
yaratacaklar. Evsiz Ev, 2003 yılındaki 8. İstanbul Bienali?nde sergilendi ve Dan 
Cameron bu yapıtı, sergisinin en çarpıcı yapıtlarından biri olarak seçti.

Sarkis, ise sergiye üç eseri ile katılacak. 1987?de Mimar Sinan Hamamı?nda 
Raks başlıklı yerleştirmesiyle Ayasofya Hamamı?nda hem Sinan?ın mimarisiyle 
hem de fonksiyonuyla konuşan Sarkis, bu sergi için "göbektaşını" İstanbul 
Modern?de bir tür teatral replikasına dönüştürdü. 1995?teki 4. İstanbul 
Bienali?nde Pilav ve Tartışma Yeri başlıklı işiyle bir bienalin tüm sanatçılarının ve 
ziyaretçilerinin merkezi buluşma "Arena"sını oluşturan Sarkis, aynı çalışmayı 
2007?de İstanbul Modern gibi alt yapısı lokantasıyla hazır olan bir müzede, aynı 
kamusal işleviyle, yeniden kuracak. Ayrıca Sarkis?in özel baskı portföyde yer 
alan ve özgün olarak 1995 yılında sergilenen arkalı önlü basılmış iki renkli ofset 
litografisi "Çaylak Sokak" da sergide yer alacak.

Serhat Kiraz 1989 yılında Aya İrini?de gerçekleştirdiği Dinlerin Tanrısı, Tanrıların 
Dini başlıklı yapıtıyla, üç büyük dünya dininin tarihlerini ve işlevlerini 
sorguluyordu. Sanatçı bu sergide yapıtı İstanbul Modern?e taşıyor ve büyük 
ölçüde değişen zamana ve yeni mekâna yeniden uyarlıyor.

Arnavut sanatçı Sislej Xhafa?nın Zarif Hasta Otobüs?ü 2001 yılında 
gerçekleştirilmiş ve göç ve işsizlik gibi konuları sorgulamıştı. Bu sergide, pırıl pırıl 
parıldayan ve içinde motoru olmayan yolcu otobüsü, 5 Eylül akşamı 
gerçekleşecek açılışın bir parçası olarak, müzenin yakınlarına kadar itilerek 
getirilecek. Otobüs, sergi süresince otopark alanında yer almayı sürdürecek.

Çağdaş sanatın önemli ve aykırı isimleri
Son dönemin en çok tartışma yaratan sanatçılarından biri olan Shirin Neshat, 
sergiye, 1995 yılındaki 4. İstanbul Bienali?nde sergilenen ve René Block?un 
sergisinin en çok tepki çeken, ses getiren yapıtlarının başında yer alan Allah'ın 
Kadınları adlı yapıtıyla katılıyor.  4., 5. ve 8. İstanbul bienallerine katılan İran 
asıllı Amerikalı sanatçıyı dünya çapında bir anda üne kavuşturan Allah'ın 
Kadınları adlı fotoğraf dizisinde sanatçı, İran'da şehit olmaya aday devrimci 
kadın militanların görüntülerini, son derece şiirsel bir ifadeyi sert ve politik bir 
içerikle birleştirerek kullanıyor. 1979'da İran İslam Devrimi gerçekleşince, 17 
yaşındayken eğitimini tamamlamak üzere gittiği ABD?de 1990 yılına kadar 
sürgünde yaşamak zorunda kalan Neshat 1979-1990 arasındaki dönemi 
Amerika'da geçirdikten sonra ülkesine döndüğünde, İslami rejim altındaki 
kamusal yaşamda kadının yerini sorgulamaya başladı ve 1993-97 yılları 
arasında ürettiği Allah'ın Kadınları başlıklı seride kadınların bedeni, metin ve 
politik eylem gibi konulara odaklandı.

Arte povera akımının öncülerinden ve çağdaş sanatın en önemli isimlerinden 
biri olan Michelangelo Pistoletto?nun 1967?den itibaren üzerinde çalıştığı ve 
1987 versiyonunun gösterileceği Paçavraların Venüs?ü adlı yapıtı, serginin en 
önemli ve heyecan uyandırıcı yapıtlarından biri. Eski kıyafetlerden ve 
paçavralardan oluşmuş bir yığının önüne yerleştirilmiş bir "Afrodit" heykelinden 
oluşan yapıt, tüm dünyada konuşulmadan önce, dünya hâkimiyetinin batılı 
perspektiflerini ve merkez/çevre basmakalıplarını sorgulayan öncü bir yapıt 
olma özelliğini taşıyor.

Son dönemin en aykırı sanatçılarından biri olan Pipilotti Rist?in sergide yer alan 
çalışması, Rosa Martinez?in küratörlüğünü üstlendiği 5. Bienalin en ses getiren 
yapıtlarından biri olmuştu. Gencim, Atım, Köpeğim (1997) adlı yerleştirmede, 
İstanbul doğumlu Saadet Türköz "Atım, köpeğim gencim, erkeğim, kraliçem, 
kuğum" sözleriyle başlayan bir aşk şarkısı söylüyor. Pipilotti Rist?in yapıtı, 
popüler kültürün, video kliplerin estetiği ile kültürlerarasılık ve toplumsal 
cinsiyet gibi sert içerikleri bir araya getirmeyi ustalıkla başarıyor.

Benzer bir yaklaşımı, geçen bienalin en çarpıcı çalışmalarından biri olan, İngiliz 
sanatçı Phil Collins?in the world won?t listen (dünya dinlemiyor) adlı 
çalışmasında da görüyoruz. Üç bölümlü video projesinde, Collins, dünyanın 
çeşitli kentlerindeki insanları 1980?lerin pop grubu The Smiths?in aynı adı 
taşıyan albümündeki parçaların karaoke versiyonlarını söylemeye davet ediyor. 
İstanbul?daki dans kulüplerinde projesinin tanıtımını da yapan Collins, 
İstanbul?da, "bir geceliğine bambaşka biri olmayı dileyen herkesi, çekingenleri, 
tatminsizleri, kendini beğenmişleri" çağıran afişler yapıştırdı ve gönüllü katılımcı 
bulmakta hiç sıkıntı çekmedi. Bu yapıt, Türkiye?yi dünyanın geri kalanından 
yalıtılmış ya da gelenek ve geçmişin hayaletleri tarafından engellenmiş, kökten 
modernlik karşıtı bir ülke olarak gören Batı basmakalıplarına ve medya 
masallarına karşı güçlü bir panzehir işlevi görüyor.
cevap ver  alper   03/09/07
http://www.myspace.com/thesmyths
cevap ver  lock   04/09/07
foto güzelmiş 
cevap ver  alper   17/09/07
ne güzel geceydi
cevap ver  selin   17/09/07
zıp zıp zıp
cevap ver  alper   17/09/07
sizde veya insanlarda foto moto varsa
surdaki adrese gondertiniz
http://www.canavarlar.com/amavarlar/morrissey.asp
cevap ver  simg   17/09/07
ya evet
mesela ben o fotolari vidyolari istiyorum
ya hoooooof
cevap ver  selin   17/09/07
sana geldi miki fotolar?


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: fi butarafa: xurban partisi

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları