otarafa: webde zengin içerik kampanyası, reclaim the web butarafa: eddie izzard
The Revolters ŞEHİRROCK dergisi röportajı

cevap ver  revolters   06/11/07

the revolters sehİrrock dergİsİ röportaji



 
undergrunge
 



THE REVOLTERS RÖPORTAJI
‘’Gösterilen ilgiden bayağı bir şaşkın olmakla beraber gayet memnunuz. 
Sonuçta Türkiye’de beste olarak kimsenin denemediği bir tarzda bir şeyler 
yapmayı başardık, kendimizi belli bir çevreye ve kitleye kabul ettirdiğimizi 
düşünüyoruz. Her şey yolunda gittiği sürece, ilgi olmasa da olur 
mantığındayız açıkçası.’’

The Revolters, punk ve indie müzik çerçevesinde Türkiye’de bir şeyler 
yapmayı başaran, yer altı piyasasını takip eden kitle tarafından sevilen bir 
grup. Geçtiğimiz sene kurulan grup, kuruluşundan bu yana birçok isimle 
beraber konserler verdi. Çalışmaları gözümüzden kaçmayan The 
Revolters’i, biz de Undergrunge’da ağırlamak istedik..

Grubun kuruluşundan biraz bahseder misiniz?
- Grup, 2006 yazında Serhat Erman, Berkan Tomay ve İbrahim Kent’in 
tanışmasıyla oluştu. Grup, ilk aylarında 4-5 tane davulcu değiştirdi ve 
sonunda Murat Şahin’de karar kıldı. Grubun bir araya gelirken yapacağı 
tarzdan, izleyeceği yol, hedefler, şarkıların İngilizce olmasına kadar her şey 
planlanmıştı. O yüzden grup içinde hiçbir zaman bu konularda fikir ayrılığı 
yaşanmadı.

Ep nasıl oluştu? Ben şahsen çok beğendim, mp3 çalarımın demirbaşlarından 
oldu şarkılarınız. Ne anlatıyor genelde? Yani müziğinizi etkileyen unsurlar 
neler? 
- Ep yaklaşık birkaç haftalık, aralıklı bir kayıt süreci sonucu oluştu. Kayıt 
süreci, konsere gelen belli bir kemik izleyici kitlesinin ve grubun çevresinin 
baskısı sonucu biraz aceleye geldi diyebiliriz. O yüzden kaydın kalitesi 
konusunda sorun yaşadık. Ama sonuçta bizim için önemli olan şarkıların 
anlaşılması. Ep’nin belli bir konsepti yok, şarkıların anlattığı şeyler 
bakımından.. Ama genelde içinde yaşadığımız dünyada, insanı kuşatan, 
gerek iç gerek dış olumsuz faktörlere sert bir eleştiri var her şeyden önce. 
Şarkı sözü yazarken bu sizi ister istemez etkiliyor. ‘’Nation Under 
Illumination’’ şarkısında iki Filistinli militanın aynı zamanda çok yakın iki 
arkadaşın İsrailliler tarafından vurulmadan önce son konuşmalarını dile 
getirmeye çalıştık mesela. Her şarkının ayrı bir öyküsü var sonuçta. Bu 
apayrı bir konu bizce.

Grup bu aralar neler yapıyor? Konserler falan nasıl gidiyor?
- Grup, şu an yaz moduna girmiş durumda son Studio Live konserinden 
beri. Serhat’ın kafası grubun yeni sezon hazırlıkları ve planlarından dolayı 
allak bullak olmuş durumda zaten, acilen tatile çıkması gerekiyor. Berkan, 
hem gezmek için hem de grubun birkaç ekipman ihtiyacı için Kanada’ya 
gitmeye hazırlanıyor. İbrahim’den haber alamıyoruz, her haber aldığımızda 
farklı bir şehirde. Tatilini tamamlayan sadece Murat var, onunda keyfi 
yerinde şu sıralar. Yeni sezona Ağustos’un 2.haftası Rash*t’le beraber 
çalacağımız bir konserle merhaba diyeceğiz. Onun geri sayımındayız şu an.

Size gösterilen ilgiden memnun musunuz?
- Gösterilen ilgiden bayağı bir şaşkın olmakla beraber gayet memnunuz. 
Sonuçta Türkiye’de beste olarak kimsenin denemediği bir tarzda bir şeyler 
yapmayı başardık, kendimizi belli bir çevreye ve kitleye kabul ettirdiğimizi 
düşünüyoruz. Her şey yolunda gittiği sürece, ilgi olmasa da olur 
mantığındayız açıkçası.

Peki Türkiye’de Punk’a yada Indie müziğe gösterilen ilgiden memnun 
musunuz?
- Punk müziğe olan ilgi, çok kısıtlı bir kitlenin gösterdiği yoğun ilgiyle var şu 
an. Türk Punk piyasasında senelerdir var olan ve çok sevilen gruplar şu an 
ilgiyi bayağı bir canlı tutuyorlar. Onun dışında güya punk yapan, yada punk 
diye lanse edilen gruplar zaten her tarzın dinleyicisi tarafından popüler diye 
baş tacı ediliyorlar. Bu durumda bizim Punk müziğe olan ilgiden memnun 
olmamız yada olmamamız bir şeyi değiştirmiyor. Indie müzik, punk müzikten 
çok çok daha kısıtlı bir kitleye hitap ediyor Türkiye’de. Amerika ve 
İngiltere’de mainstream olarak kabul edilen çoğu indie grubu Türkiye’de çok 
az biliniyor ve çok kısıtlı bir kitle tarafından dinleniyor. Öncelikle bir ilginin 
oluşması için, bu tarzın demirbaş gruplarının dinlenmesi lazım. 

Var mı sevdiğiniz gruplar Türkiye’den, kardeşlik bağı filan kurduğunuz?
- Deli grubuyla çok çabuk tanışıp kaynaştık. Beraber bir konser verdik ve 
arkası da gelecek gibi gözüküyor.. Hayalettren her fırsatta bizi beğendiğini 
ve destek olduğunu söylüyor, Direc-t’le iki defa aynı sahneyi paylaştık. 
Onun haricinde MySpace’te tesadüfen rastladığımız indie rock parçaları 
coverlayan grupları görüyoruz, bir sempati oluşuyor ister istemez; ama aynı 
grupların bar programlarında Bloc Party’den sonra Duman çaldığını ve 
gitaristlerinin göbeklerine kadar açılmış bir gömlek ve kumaş pantolonla 
sahneye çıktığını görünce sempati falan kalmıyor tabi. 

Grup elemanları müzik dışında ne ile meşguller?
- Serhat, Berkan ve Murat öğrenci şu an. İbrahim ise hem öğrenci hem 
gazeteci. Grup elemanları müzik haricinde sinemaya takıntılı durumda.

Yarışmalarla aranız nasıl? Düşünüyor musunuz yarışmalara katılmayı? 
Yoksa herhangi bir karşıtlığınız var mı?
- Yarışmaların çoğunun adaletli bir jüri sistemiyle değerlendirildiğini 
düşünmüyoruz. Tabi bunda kulağımıza birinci ağızdan gelen örneklerin çok 
büyük payı var. Onun haricinde güvenilirliği konusunda fikir birliği 
sağladığımız 1-2 yarışmaya katılmayı düşünüyoruz.

Albüm fikri var mı? Yani şahsi görüşüm olarak grup çok iyi, daha iyisini hak 
ediyor ve daha iyi yerlere gelebilecek potansiyeli var, ileride ya da yakın 
zamanda albümü çıkması gereken bir grup.
- Albüm fikri her grupta olduğu gibi tabii ki bizde de var. Ama her şey 
albümü çıkaracak plak şirketinde bitiyor. Sonuçta grubun duruşu, soundu, 
mantalitesi belli. İngilizce şarkılar yapıyor ve bunun içinde çok haklı 
nedenleri var. Burada her şey plak şirketinin gruba müzik konusunda 
sağladığı serbestlik, plak şirketinin kendi vizyonu ve grubun 
başarabilecekleri konusunda inancı olması gerekiyor. Plak şirketlerinin önce 
sanatçısına güveni olması lazım bize göre. Genel söylemde bu ülkedeki çok 
yetenekli sanatçıların dünyaya açılamamalarının nedeni Türkiye’de yaşamak 
olmamalı.

Peki son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
- Her zaman kaliteli müziğin peşinde olun. Teşekkürler.. Umarım iyi 
işlerinizin devamı gelir…

RÖPORTAJ: Bestami KİBRİS
bestami@sehirrock.com





 



Şehir Rock © 2005 - 2007 | info@sehirrock.com | Dergi Tasarım: Serkan 
Beyde | Web & Grafik Tasarım : Metal Faust | Design Studio  
 



boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: webde zengin içerik kampanyası, reclaim the web butarafa: eddie izzard

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları