otarafa: MOZ yeni albüüüm : ringleader of the tormentors butarafa: Mr. Fastfinger
Punk: Attitude / Punk Tavrı 

cevap ver  alper   04/05/06

belgesel punk donletts film ntv

Bugün 20.30’da NTV  Belgesel Kuşağı’nda 
-------------
25. İstanbul Film Festivali’nin NTV Belgesel Kuşağı’nda gösterilen ve büyük 
ilgi gören yapımlar şimdi NTV ekranında. 
 
İlk sırada Don Letts’in röportajlarla punk dünyasına eğildiği önemli bir 
yapım olan ‘Punk: Attitude / Punk Tavrı’ var. Belgesel bugün 20.30’da NTV 
Belgesel Kuşağı’nda ekrana geliyor.

25. İstanbul Film Festivali’nin “NTV Belgesel Kuşağı” bölümünde gösterilen 
birbirinden ilginç yapımlar izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Bu 
belgesellerden biri de ‘Punk: Attitude / Punk Tavrı’. 

Filmin yönetmeni Don Letts Festival’in konuğu olarak İstanbul’a gelmişti:

“Pek çok insan anlamıyor punk’ı. Nihilizmle özdeşleştirmek doğru değil. 
Punk demek; özgürlük, bireysellik ve güç demektir. Ve müziğin dışında pek 
çok yere gider bu; bir tavırdır, felsefedir.”

“G8 için Seattle’dan Cenova’ya yapılan gösteriler yerinde bir tavırdı. Punk 
rock konuşmak değil, harekete geçmektir.” 

“Son zamanlarda punk ruhu diye bir şey pek kalmadı. Top 40 listesi için 
uğraşıyorlar. Kimse radikal değil. MTV, rock’n roll’u hadım ediyor.” 

“Glam rock’ın ölümü”nün ardından punk rock 1976’da sahneye çıktı ve 
popüler müzik, sinema ve moda üzerindeki etkileriyle tam bir kültürel 
devrime dönüştü. Bu tartışmalı, asi ve renkli hareket, yerleşik düzeni sarstı 
ve otoritenin sınırlarını zorladı. 

 
İngiliz punk sahnesinin önemli isimlerinden biri olan, DJ, menajer ve video 
klip yönetmeni Don Letts’in yönettiği film ‘Punk: Attitude’, Henry Rollins’ten 
(Black Flag) Chryssie Hynde’e (The Pretenders), Jim Jarmusch’a varıncaya 
kadar ilgili herkesin olayları kendi gözünden anlatımına ve The Stooges, 
The Clash, Sex Pistols ve Ramones gibi devrimci punk gruplarının 
görüntülerine yer veriyor.

“Filmime ‘Punk Tavrı’ ismini koydum çünkü izleyenlerin gerçek punk’la, 
sadece punkçı gibi görünen insanlar arasındaki farkı anlamasını istedim.”

Yönetmenliğinin yanısıra 70’li yıllarda Londra’nın ünlü punk kulübü Roxy’de 
Sex Pistols ve The Clash gibi gruplarla birlikte çalan Don Letts için punk 
müziğin ayrı bir yeri var...

“Kendimi punk rock hareketinin bir ürünü gibi görüyorum. 1970’lerin sonları, 
punk müziğinin patladığı ve önemli değişikliklerin yaşandığı bir dönem. 
Çünkü insanlar bulunduğu durumdan hoşnut değildi ve herkesin 
söyleyeceği bir şeyler vardı. Onlar da ellerine gitarları alıp müzik yapmaya 
başladı. Ben de elime kamerayı aldım ve söylemek istediklerimi filmlerimle 
anlatmaya başladım.”

 
Don Letts, belgeselinde gerçek punkçılarla, punkçı gibi görünenler 
arasındaki farkı anlatmaya çalışmış.

“Günümüzde ilginç saçlar, yüzlerdeki piercingler ve negatif tavırlar punk 
olarak algılanıyor. oysa gerçek punkçılar bariyerleri yıkmak için bir şeyler 
yapar ve yanlış giden şeylerin karşısındadır. Punk’ı sadece bir müzik tarzı 
olarak sınırlandırmak da yanlış. Bu bir felsefedir, hayat tarzıdır.”

Belgeselde görüşlerine yer verilenler yalnızca müzisyenler değil. Çünkü 
punk rock, yalnızca müzik alemiyle kısıtlı kalmış bir hareket değil.

Röportaj yapılanlar arasında fotoğrafçılardan, yazarlara ve sinemacılara 
kadar geniş bir spektrum var:



Tommy Ramone (The Ramones), Glen Matlock ve Steve Jones (The Sex 
Pistols), Mick Jones ve Paul Simonon (The Clash), Chrissie Hynde (The 
Pretenders), Henry Rollins (Black Flag), Thurston Moore (Sonic Youth), 
David Johansen (New York Dolls), Jello Biafra (Dead Kennedys), Siouxie 
Sioux (The Banshees), Captain Sensible (The Damned), John Cale (The 
Velvet Underground), Howard Devoto ve Pete Shelly (The Buzzcocks), 
yazar Legs McNeil, rock fotoğrafçısı Bob Gruen ve sinemacı Jim Jarmusch.

Letts, çektiği filmden dolayı punk’a gösterilen ilgiden memnun.

“Son bir yılımı dünyanın farklı festivallerine katılarak geçirdim ve açıkçası 
filmin bu kadar olumlu tepkiler alması beni şaşırtıyor. Punk müziği ve 
felsefesine olan bu ilgiden dolayı çok mutluyum.” 


cevap ver  jumbo   04/05/06
gayet avam geldi bana bu tavır artık velhasıl festivalde de beleş olduu halde 
gına ve ben ona değil 'bir metalci belgeseli'ne gitme kararımızla sonradan gurur 
duyduk.. gerçi o da subjectif likten halleriyle belgeselden ziyade kocakoca taşları 
ağırlama ve hürmetlendirme hususunda ve kimi toy yaklaşımlarıyla 
beklediğimiz kadar super olamadı..
Gınaaaben..iyi seyirler.
cevap ver  koraylankoray   04/05/06
pink attitude ihiihihih
cevap ver  jumbo   04/05/06
izledik izlemesine iyiki haberdar olarak hem hani severdikte haberleşmeyi ve 
sevdiklerimizi haberdar etmeyi de dedim siza biraz ucuza kotarılmış sanki maddi 
sıkıntılarlan gerekli asıl yeterli görüntü filan toplanamamış - biraz işte 
marchmellow tadında bi geldi geçti belgesel .. insancıklar bile konuşamamış 
öyle bi montajdan mı neyse sanki önemli laflar alınmış gibiydi röportajlar bile..
nerde crass - nerde adam ants -- vesaire ama damned i gördüüme sevindim..
cevap ver  jumbo   04/05/06
bide o black flag adamı neydi yau yönetmenin en yakın arkadaşı fln heralde - 
geveze
cevap ver  oxypery   04/05/06
henry rollins
cevap ver  jumbo   04/05/06
adını sormadım - o zaten bilmeyenler için yazıyodu fakat belgeseldeki rolu ağır 
geldi..
cevap ver  fishilse   04/05/06
bence bu kadar kısa bir sure icin oyle bir donemi iyi ozetliyordu, nerden 
nereye gibi... yoksa aslında cok daha derine inebilir... ama oyle olunca 
sanırım cok cok uzun surmesi gerekir. bi kısım grubun kendi belgesellerinde 
daha derine inmek icin olanak daha fazladır muhtemelen, ama zaten adı 
ustunde "attitude" olarak anlatıyordu...
cevap ver  jumbo   05/05/06
gece 1 de bidaha izleyince benzer şeeler düşündüm sanki bende attitude olarak
 
daha başka şeyler beklemiş ve karşı bi attitude de bulunmayı borç bilmişim kimi
 
gruplara - lakin ilk izlediimde kaçırdığım başı meğer daha toparlak , yoksa film 
sonlara doğru gerçekten ne yapacağını bilemez birşekilde dağılıyo-  - az ve öz ki
şi konuşturmak suretiyle 
ucundan can alıcı bilgilere de değinebilirdi..bi mahsuru olmazdı. özellikle 80ler 
amerikan punk sahnesi ki ona girmeden post punkı nasıl anlatmaya başladı 
anlamadım..X ray spex'i görünce nekadar ohh dediysem crass - adamant - 
husker Du yada  minutemen - Pixies siz bi punk anlatımı ister tavır ister iyihal 
bence olamazdı..bence zayıf ve çok avam işte - sum 41 ile hele günümüz punk 
ını özetlemesi.. neyse izledik bitti diyelim - 
cevap ver  popidol   05/05/06
yaa bu punk üzerinden amma adam para kazandı...
ironik ha?
:P
cevap ver  fishilse   05/05/06
ya aslında sanırım biraz ingiltere cevresinde dondurmusler aslında.. o 
konuda haklısın aslında amerikaya daha cok girebilirlerdi, gerci bide aslında 
girsen cıkılmaz bi hale de gelebilirdi olay...arada birer cümleyle geçilen 
şeylerde vardı da.. aslında belkide punk tavrının olusumu ingiltere oldugu 
icin o tarafa yogunlasmıstır gerci thurston moore cokca ön plandaydı 
aman.. neyse...


boşlukları doldurun


bunlara da göz atabilirsiniz:

otarafa: MOZ yeni albüüüm : ringleader of the tormentors butarafa: Mr. Fastfinger

iletişim - şikayet - kullanıcı sözleşmesi - gizlilik şartları