Suyun hafizası var.. // canavarlar

bir bardak suyla herşey değişebilir mi ?...bilmem..denemesi bedava..

SUYUN HAFIZASI VAR!
Fransiz bilim adami Dr. Jacques Benveniste, arastirmalarda DNA
hucrelerinin belli bir frekansta foton (isIk) yaydigini, farkli
hucrelerin farkli frekansta titrestigini, farkli titresimdeki iki
hucre yan yana geldiginde yeni bir frekans olusturup birlikte bu
frekansta titresmeye basladiklarini ve elektro manyetik dalgalar ile
bir caglayan yaratip isIk hizinda yolculuk ettigini kesfetmis.

1980'lerde baslattigi calismalarinda suyun hafizasi oldugunu anlamis.
Suya bir madde ekleyerek bunu 1 milyon kez sulandirmis ve ozel bir
alet ile asiri hizda karistirarak o maddenin yok olacagini tahmin
etmis ama hala maddenin suda mevcut oldugunu gorunce deneylere
defalarca milyonlarca kez daha sulandirarak devam etmis. Ancak ne
kadar sulandirsa da suyun icine en basta eklenmis olan maddenin yok
olmadigini tespit etmis. O zaman suyun yuklenen maddeyi bir sekilde
hafizaya kaydettigini anlamis. Bir baska deneyinde suya bir zehir
yerine sadece zehirin frekansini yuklemis ve aynen zehirin
kendisi eklenmis gibi icine koyulan sinekleri oldurdugunu tespit
etmis.

Benvenistenin arastirmalarini suphe ile karsilayan Queens Belfast
universitesi Profesoru Madeleine Ennis Avrupa ulkelerinde
yelpazelenen bir arastirma grubuna katilmis. Fransa, Italya, Belcika
ve Hollanda'dan olusan ekip Profesor M. Roberfroid tarafindan
koordine edilmis. Belcika Katolik Universitesinde, Benvenistenin
kullandigi orijinal deneyin daha rafine edilmisini kullanarak,
yapilan uygulamayla ilgili her dort laboratuardaki bilim adamlari
deney solusyonlarinin icinde ne oldugunu bilmeden calismislar. Hatta
tuplerin bazilarinda sadece saf su varmis. Tum deney bagimsiz bir
bilim adami tarafindan koordine ediliyormus. Bu kisi tum solusyonlari
kodluyor ve bilgiyi topluyormus ama deneylerde bil-fiil
calismiyormus, bu yuzden yalan ve dolana yer kalmamis. Yapilan tum
deneyler Benveniste'nin sonuclarini desteklemis. Benveniste buna
karsilik "12 sene onceye, bizim basladigimiz noktaya gittiler" demis.
Benveniste ayrica "Biyokimyevi maddelerin yaydigi sinyal kaydedilip
internet araciligi ile dunyaya yayilabilir ve bu sinyal biyolojik
hucreleri sanki gercekte o madde varmis gibi etkileyip degisim
yaratir" demis.

Unutmayalim ki; insan bedeninin %85'i sudur. Dusuncelerimiz ve
konustuklarimiz bedenimizdeki suya kaydedilir ve o kalitede yasariz.
Seklimizi, sagligimizi ve hayatimizi biz olustururuz. Yasam muhtesem
bir enerjisel danstir, frekanslarin uyumu, birlesmesi, catismasi, ic
ice gecmesi, asagi-yukari, saga-sola, zit yonlere dalgalanmasinin
dansi.

Masaru EMOTO
"ICINDE SU OLAN SISENIN USTUNE YAZILMIS VEYA SOZEL SOYLENMIS
OLAN SOZCUKLER, DUSUNCELER, SUYA CALINMIS OLAN MUZIK VEYA
OYNATILMIS FILM ILE SUYUN YAPISAL OZELLIGI DEGISIR."

Yaratici Japon bilim adami Emoto'nun calismasinda somut kanitlarla
insanin titresimsel enerjisinin, dusuncesinin, kelimelerin, fikir ve
muzigin, hatta son yaptigi calismalarda suya oynatilan filmlerin dahi
suyun molekuler yapisini etkiledigini ispat etmistir. Su bu
gezegendeki yasamin kaynagidir. Beden bir sunger gibidir ve hucre
denilen, sivi dolu trilyonlarca odaciktan olusur. Yasamimizin
kalitesi sivimizin kalitesi ile direk baglanti halindedir. Su son
derece uyumlu bir maddedir. Fiziksel sekli kolayca bulundugu ortama
adapte olur. Fakat degisen sadece fiziksel sekli degildir, molekuler
sekli de degisir. Cevreden aldigi enerji veya titresimler suyun
molekuler seklini degistirir. Bu anlamda su sadece gorsel olarak
cevresel durumu yansitmaz, ayni zamanda molekuler anlamda da
yansitir.

Bay Emoto gorsel anlamda bu molekuler degisimi belgelemekte. Su
damlaciklarini dondurup fotograf cekme kapasitesi olan bir karanlik
alan mikroskobu altinda inceliyor. Yapilan calismalar cevresel
etkilerin suda yarattigi molekuler degisimi acikca ortaya koymakta.
Bay Emoto dunyanin degisIk kaynaklarindan alinan ve degisIk durumlarda
olan suyun kristalize sekillerinde bircok buyuleyici farkliliklar kesfetmis.
Akarsulardan ve kaynaklardan alinan su cok guzel geometrik sekilleri olan
kristal desenler gosterirken, sanayi ve yerlesimin yogun oldugu yerlerden
alinmis kirli ve toksIk su ile su borularinda, depolarda bekletilen durgun su
damitilmis olsa bile kesin olarak sekilsel bozukluk ve rast gele olusmus
kristal sekiller olusturuyor.

Fujiwara Baraji'ndan su - Duadan sonra Sanbu-ichi Yusui kaynak suyu
Japonya Shimanto Nehri - Japonya'daki son temiz akarsu kabul ediliyor.
Adolf Hitler Rahibe Teresa
Bu fotograflar suyun inanilmaz yansitmalarini gosteriyor. Canli ve
her duygu ve dusuncemize tepki veren bir madde. Suyun, cevresindeki
titresim ve enerjiyi kolayca kopyaladigi acikca ortadadir. Su, bir
sey soylendiginde, ona aktarildiginda, aninda etkilenmekte.

Fotograflardaki dondurulmus sulara, dondurulmadan once ya sozel
olarak veya sisenin ustune yazilarak resimlerin altinda yazili
kelimeler yuklenilmis. Su, kelimelerin enerjisini kopyaliyor ve
goruntu olarak sasirtici bir sekilde kelimenin manasini yansitiyor.
Kelimelerin enerjisel frekanslari suyun molekuler yapisini
degistiriyor. Yapilan arastirmada ayrica suya muzik calinmis, film de
oynatilmis. Ornek fotograflarda kelimelerin ve muzigin etkisini
gorebiliyorsunuz. Film oynatildiginda korku filmlerinin, siddet
iceren filmlerin kotu bir etkisi olup, sekil bozukluklari yarattigi
gorulmus. (Bu yuzden sizlere bu tarz filmleri hic seyretmemenizi veya
mumkunse hic olmazsa hemen uykudan once seyretmemenizi tavsiye
ederim. Uykudan hemen once yapilan seyler bilincaltina daha cabuk
yerlesir ve etkiler.)

Su hucreler arasi bilgi alis-verisini saglar. Bu sekilde var
olabiliyoruz. Sizin gun icinde dusundugunuz ve soylediginiz her sey
tum hucrelerinizi etkiler, cunku bedeninizdeki su bunlarin enerjisini
kopyalayip hucrelere dagitir. Dolayisi ile siz bir bakima
dusundugunuz ve konustugunuz seyler olursunuz, bedeninizi de
etkilersiniz. "Ben hep hasta olurum." dediginizde icinizde dolasan su
o kaliteye burunup bunu hucrelere iletir. "Beni hasta ediyorsun, seni
oldurecegim" cumlesi yuklenilmis olan suyun fotografina bakiniz.
Dusunduklerinizin ve konustuklarinizin kalitesinde yasarsiniz. Tum
hayatiniz ve sagliginiz hucrelerinizde var olan, atalarinizdan
aktarilan ve kendi gecmisinizden gelen bedeninizdeki sudaki
bilgilerin kaydidir.

Bir baska ornek var:
Solda "Tesekkur ederim!", sagda "Seni aptal!"
Yandaki resimde Japonya'da iki ilkokul talebesinin, okul icin
yaptigi bir deneyin sonucunu goruyorsunuz. Iki farkli siseye pismis
pirinc koyup sisenin birine "Tesekkur ederim!" digerine ise "Seni
Aptal!" diye yazmislar. Bir ayin sonunda "Tesekkur ederim!" yazilan
pirincin renginin sari ve kokusunun helmelenmis pirinc gibi oldugunu
ve "Seni Aptal!" yazilan pirincin ise simsiyah ve kotu kokulu
oldugunu, pirincin bile kelimelerden etkilendigini gormusler. Bu
deney yayilmis ve dunyada bircok degisIk insan ayni deneyi
tekrarladiginda ayni neticenin elde edildigini gormusler. Siz de
deneyebilir, farkli kelime veya cumlelerle ne tur netice elde
ettiginizi gorebilir, soz ve dusuncenin etkisini bizzat gozlemleyerek
yasayabilirsiniz.

Masaru Emoto'yla ilgili ayrintili Ingilizce bilgi icin:
http://www.masaru-emoto.net ve
http://www.hado.net/index2.html
sayfalarini ziyaret edebilirsiniz.
Masaru Emoto'nun bilimsel calismalari, fotograflari ile yayinlanmis
olan "The Message from Water" isimli kitabinda bulunuyor.
www.amazon.com'da DVD olarak da bulabilirsiniz.